Kömür Suyu mu? Zeytinyağı mı?

Ankara’daki Cemal Süreya Parkı’nda 13 gündür süren “zeytinlik nöbeti”, Türkiye’nin dört bir yanından gelen köylülerin doğa ve yaşam hakkı için verdiği sessiz ama kararlı bir direnişe dönüştü. Muğla, Çanakkale gibi zeytin üretimiyle bilinen bölgelerden gelen yurttaşlar, maden yasasındaki yeni düzenlemelere karşı seslerini duyurmaya çalışıyor. Bu yasayla birlikte zeytinlik alanlar, madencilik faaliyetlerine açılabilecek; ağaçlar taşınabilecek, Hazine arazileri kiralanarak geçici tesisler kurulabilecek.

İkizköy’den Melahat Çulha, “Kömür suyu mu, zeytinyağı mı?” diye sorarak bu tercih meselesinin aslında yaşamla ölüm arasında olduğunu anlatıyor. 82 yaşındaki Şerife Can ise “Bizi canlı canlı mezara koyuyorlar” diyerek yaşadıkları ekolojik felaketi dile getiriyor. Köylüler, dinamit sesleriyle sarsılan topraklarında artık hayvan yetiştiremediklerini, nefes alamadıklarını söylüyor.

Zeytinlik nöbeti sadece bir çevre protestosu değil; aynı zamanda bir yaşam ve kültür savunusu. Çünkü zeytin ağacı, bu topraklarda binlerce yıldır sadece meyve değil, kimlik, geçim ve tarih demek. Esnuff Dergisi olarak soruyoruz: Bir yasa, bir halkın köklerini koparabilir mi? Bu nöbet, hepimizin geleceği için tutuluyor.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir